BELLEKSİZ TOPLUMA İNAT HATIRLATMAKTA FAYDA VAR: DÖRTYÜZKIRKDÖRT

BELLEKSİZ TOPLUMA İNAT HATIRLATMAKTA FAYDA VAR: DÖRTYÜZKIRKDÖRT

BELLEKSİZ TOPLUMA İNAT HATIRLATMAKTA FAYDA VAR: DÖRTYÜZKIRKDÖRT1

Ragıp Ertuğrul

Ocak 2008

İstiklal Caddesi üzerindeki Rumeli Han’ın ikinci katında kurulu olan Oyuncular Tiyatro Kahve’yi ikinci ziyaret edişim, Altıdan Sonra Tiyatro’nun yeni oyunuyla mümkün oldu. Bundan önceki oyunları Wolfgang Borchert’in “Kapıların Dışında”yı son temsillerinden birinde izlediğim, beğendiğim ama çevreme duyurusunu yeterince yapamadığım için yeni oyunu ilk temsillerinden birinde görmek istedim.

Yiğit Sertdemir’in kaleme aldığı oyun; bir çağrı merkezinde bir-iki saat içinde yaşananlara dayanıyor. Gerçek dünyanın artık vazgeçilmez parçalarından biri olan çağrı merkezi kavramı ve diğer taraftan fantastik öğeler barındırdığını düşündüğümüz diyaloglar... Yüzde yüz gerçek olabilecek bir olay örgüsü içinde miyiz yoksa paranoyak senaryolar kurmanın yeni adı olan komplo teorilerinden birine mi tanık oluyoruz? Belki doğru nitelendirmeyle kurguyu gerçek hayatın içine yerleştiren bir oyun 444.

Çağrı merkezinde uzun süredir çalışan bir kadın ile merkezde yeni çalışmaya başlayan bir adam. Küçük dünyaları olan insanlar mı bunlar, küçük dünyanın büyük düşünen insanları mı? Oyun ilerlerken kadınla erkeği de tanımaya başlıyoruz. Adamın araştırdığına göre öğrenciliğinde idealist olan ve idealleri uğruna dünyayı değiştirebileceğine inanan bir radikal mi bu çağrı merkezinde tıkılıp kalan ve bir hamsterla arkadaşlık eden genç kadın? Ve karşısında kadının tanımlamasıyla bildiği sözcüğün anlamını değiştirmeye bile çalışmayan bir adam. “İyi geceler, nasıl yardımcı olabilirim?”le başlayan diyaloglar oyunun mesajına direkt etki etmese de oyun kişilerinin deşifresini kolaylaştırıyor.

Oyun, temel fonksiyonu hatırlatma mesajlarının kayıt altına alınması olan bir çağrı merkezinde geçiyor. Sakin sessiz devam eden sıradan bir gece mesaisi, çağrı merkezine gelmeye başlayan ilgisiz aramalarla hareketlenir. Çağrı merkezi ekranına yansıyan arşivin bir anda silinmesiyle heyecan doruğa ulaşır. Toplumun tüm belleğinin yazdırılan hatırlatma mesajları sayesinde çağrı merkezinin arşivinde kayıtlı olması... bu kayıtların art niyetli örgütlerin eline geçme olasılığı... bu bilgilerin kimler tarafından hangi amaçla kullanılabileceğinin merakı... Bu sorunların paralelinde toplumun giderek belleksiz hale gelmesini sağlayan sistemin irdelenmesi.

Merkezde oluşan kaostan sonra adam ve kadının olan biteni farketmesiyle bu kez hem kendilerini sorgulamaları başlar hem de çaresizlikten doğan bir cesaret gösterisi sergileme isteği ortaya çıkar. Kısa sürme ihtimali olsa da, işlerini kaybetme riskleri olsa da adam ve kadın bu isteklerini gerçekleştirebilecek midir? İnsanlardan gelen yüzlerce- binlerce boş ve anlamsız işle ilgili hatırlatmalar arasında unutulmuş, belki de unutulmak istenen, unutulmasından fayda umulan, unutturulmaya çalışılan olayların hatırlatılması için doğan bu fırsat değerlendirilebilecek midir? Bize de “Size hatırlatmamı istediğiniz başka bir şey var mı?” sorusu sorulsa günlük sıradan fasa fisoların aklımıza geleceği kesindir.

Diyalog ve espriler, çalışma yaşamının tüm gerilimini, pisliğini ve baskısını yansıtmakta oldukça başarılı. Farkındalıkla ve ustaca yazılmış diyaloglar, seyircinin oyundan kopmasına engel oluyor. Birbiri ardına zaman zaman tekrarlanan ve artık espriye dönüşen cümleler bile bir zorlama hissettirmenin aksine doğal akışa destek oluyor.

Oyunda, adam rolünde Yiğit Sertdemir’i, kadın rolünde de Gülhan Kadim’i izliyoruz. İki genç oyuncuyu da bu oyundaki performanslarıyla çok beğendim. Doğallıkları, aralarındaki senkronizasyon, birbirini tetikleyen diyaloglar arası geçişlerdeki ustalıkları görülmeye değer. Düzene uyanla düzenle dalga geçen iki kişinin aynı durum karşısında farklı tepkiler vermeleri, birbirlerini ikna çabasına girişmeleri, sorgulayıcı bakış açıları ve eleştirel düşünmeleri, kişileri doğrudan olgun ve doğru insan kategorisine yerleştiriyor.

Ömer Erzurumlu’nun yönettiği oyun, sıradan ama renkli mizansenler, doğallığı baz alan ayrıntılarla zenginleşiyor. Aslı Can Kortan tarafından tasarlanan dekor, Oyuncular Tiyatro Kahve’nin mütevazı sahnesini işlevsel kılıyor. Onur Kahraman’ın efektleriyle atmosfer gerçeklik kazanıyor.

Sertdemir’in farkındalık yaratmaya hizmet eden ve acınacak halimize güldüren oyununu kaçırmayın. İsterseniz 444 ... Numaralı çağrı merkezimize hatırlatma da yazdırabilirsiniz!

1 Bu yazı, Tiyatro… Tiyatro Dergisi’nde yayınlanmıştır.